M.Akif bir gün arkadaşlarından Eşref EDİP ile öğle yemeğinde buluşmak için sözleşmişlerdi.

Eşref EDİP Vaniköy’de oturuyordu; kendisi Beylerbeyi’nde. Öğleden bir saat evvel oraya gidecekti. O gün öyle bir yağmur vardı ki, her taraf sel oldu. Eşref EDİP, Mehmet AKİF’İN böyle bir yağmurda gelmeyeceğini düşünmüştü. Bu sebeple hizmetçiye döneceğini söyleyerek, evden çıkıp yakın bir komşuya gitti. Yağmur devam ediyordu. O evden çıktıktan bir süre sonra Mehmet Akif, o yağmura rağmen Eşref EDİP’in evine gelmişti. Eşref EDİP, evine döndüğünde onun geldiğini hizmetçiden öğrenmişti. Akif sırılsıklam bir halde olmasına rağmen içeriye girmemiş, ‘’selam söyle’’ diyerek yağmura aldırmadan gerisin geriye gitmişti.

Eşref EDİP ertesi gün kendisini bulmuş durumu anlatarak özür dilemek istemişti. Ama Mehmet Akif bu olaydan dolayı kırılmıştı. Ve Eşref EDİP’e şu unutulmayacak cevabı vermişti.

— Bir söz ya ölüm veya ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir….