Üç büyük ilahi dinden biri olan Hristiyanlığın yalan konusundaki bakış açısı gayet açık ve nettir. Aşağıda İncil’de yer alan ya doğrudan ya da dolaylı yollardan yalan konusundaki ifadeler yer almaktadır.Doğruluk uğruna acı çekseniz bile, size ne mutlu! İnsanların korktuklarından korkmayın ve telaşlanmayın. (Petrus’un Birinci Mektubu, Bap 3,14)Bu yüzden onlardan korkmayın. Çünkü (Allah için) örtülü olup da açığa çıkarılmayacak, gizli olup da bilinmeyecek hiçbir şey yoktur… Bedeni öldüren, ama canı öldüremeyenlerden korkmayın. Canı da bedeni de cehennemde mahvedebilen Allah’tan korkun. (Matta, Bap 10, 26-28)

İncil’de inananlara “doğruluğunuzu insanların gözü önünde gösteriş amacıyla uygulamaktan sakının” (Matta, Bap 6, 1) diye öğüt verilmiş, “işlerinin tümünü insanlara gösteriş için yapanlar” (Matta, Bap 23, 5) kınanmıştır. Onların ikiyüzlülüğü, dıştan parlak görünen ama içleri her türlü iğrençlikle dolu badanalı mezarlara benzetilerek tasvir edilmiştir:


Siz badanalı kabirlere benzersiniz ki, dıştan güzel görünürler, fakat içten ölü kemikleri ve her türlü murdarlıkla doludurlar. Siz de böylece insanlara dıştan salih görünürsünüz, fakat içten ikiyüzlülük ve fesatla dolusunuz. (Matta, Bap 23, 27-28)

Ağzınızdan hiç kötü söz çıkmasın. İşitenler yararlansın diye, ihtiyaca göre, başkalarının gelişmesine yarayacak olanı söyleyin. (Efosuslulara Mektup, Bap 4, 29)

Sözünüz tuzla terbiye edilmiş gibi her zaman lütufla dolu olsun. Böylece herkese nasıl karşılık vermek gerektiğini bileceksiniz. (Koloselilere Mektup, Bap 4, 6)

Sizi engerekler soyu! Kötü olan sizler nasıl iyi sözler söyleyebilirsiniz? Çünkü ağız yürekten taşanı söyler. İyi insan içindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır. Size şunu söyleyeyim, insanlar söyledikleri her boş söz için yargı günü hesap verecekler. Kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçlu çıkarılacaksınız. (Matta, Bap 12, 34-37)

Ne var ki ağızdan çıkan, yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten de budur. Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten bunlardır… (Matta, Bap 15, 18-20)

İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır… cinsel ahlaksızlık, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir. (Markos, Bap 7, 20-22)

İncil’de insanların ancak iman edip iyilik yaptıkları takdirde dünyada ve ahirette güzellik kazanabilecekleri bildirilmektedir. İncil’de bildirilen iyilik anlayışını tarif eden açıklamalardan biri şu şekildedir:

Yalnız bir tek iyi vardır. Eğer yaşama kavuşmak istersen, buyrukları tut. Delikanlı, “Hangilerini?” diye sordu. İsa onu şöyle yanıtladı: “Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, babana ve annene saygı göstereceksin, insan kardeşini kendin gibi seveceksin.” Delikanlı, “Bunların tümünü tuttum” dedi, “Daha ne yapmam gerekir?” İsa, “Eğer eksiksiz olmak istiyorsan, git varını yoğunu sat, yoksullara dağıt” diye yanıtladı, “… Sonra da ardım sıra gel!” (Matta, Bap 19, 17-21)

Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile ve kötü niyetle doludurlar. Dedikoducu, yerici… küstah, kibirli, övüngen, kötülük üreten, ana baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun ve acımasız insanlardır. (Pavlus’un Romalılara Mektubu Bap 1, 29-31)

Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin. Ex.20:16

Çalmayacaksınız. Hile yapmayacaksınız. Birbirinize yalan söylemeyeceksiniz. Lev.19:11

RAB yalancı dudaklardan iğrenir ama gerçeğe uyanlardan hoşnut kalır. Pr.12:22

Bunun için yalanı üzerinizden sıyırıp atın. Her biriniz komşusuyla gerçeği konuşsun. Çünkü hepimiz aynı bedenin üyeleriyiz. Eph.4:25

Ama korkak, imansız, iğrenç, adam öldüren, cinsel ahlaksızlıkta bulunan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, kükürtle yanan ateş gölüdür. İkinci ölüm budur.» Rev.21:8

 

Dr. Esra GÜLMEZ